Adnan Varınca
Adnan Varınca (d. 1918 – ö. 27 Mayıs 2014) Natürmort çalışmaları ile tanınan Türk ressam. Daha çok doğa ve meyve çizimleri üzerine çalıştı. Bir süre öğretmenlik yaptıktan sonra kendi imkanlarıyla Paris’e gitti. 1973’te Türkiye’ye geri döndü ve toplu olarak kişisel sergilerini düzenledi. 1980 ve 2006’da resim dalında prestijli ödüller kazandı.
Yaşamı
İstanbul’da doğup Saint-Joseph Fransız Lisesi’nde bir süre eğitim gördü. Daha sonra Galatasaray Lisesi’nde eğitimine devam edip 1938 yılında mezun oldu. Mezuniyeti sonrasında İstanbul Devlet Güzel Sanatlar Akademisi’nin resim bölümüne geçti. Burada Leopold Lèvy ve Bedri Rahmi Eyüboğlu gibi sanatçıların atölyelerinde çalıştı. 1948 yılında ise mezun oldu. 1949 yılında ilk kişisel sergisini İstanbul’da Fransız Kültür Merkezi’nde düzenledi. Ardından ortaöğretim kurumlarında resim öğretmenliği yaptı. 1956’da çalışmalarını yurt dışında sürdürmek için Paris’e gitti. Burada Türk ressamların Güzel Sanatlar Akademisi’ndeki sergilerine katıldı. Besançon’daki “Altı Türk Ressamı” adlı sergiye katılan isimlerden biri oldu. 1973 yılında Türkiye’ye dönünce çalışmalarına özel atölyesinde devam etti. 1975 yılında İstanbul Belediyesi Şehir Galerisi’nde eserlerini toplu olarak sergiledi. Çok sayıda kişisel sergi açan Adnan Varınca, 1980’de Sedat Simavi Vakfı Görsel Sanatlar Ödülü’nü ressam Turan Erol ile paylaştı. 2006 yılında ise Aydın Doğan Vakfı’nın verdiği ödülerde resim kategorisinde ödüle layık görüldü.
Sanatı
Kendi imkanlarıyla Paris’e giden Adnan Varınca, burada farklı işlerde çalışıp kişisel sergi açmadı. Bu dönemlerinde çizimlerine devam edip kendisine özgü bir üslup yarattı. 1950’li yıllarda İstanbul manzaralarını eserlerine konu edindi. 1960’tan sonra ise daha çok iç mekanları ve yaşadığı çevredeki nesneleri ele aldı. Kibrit kutusu, masalar, koltuklar ve şişeleri eserlerinde tema olarak kullandı. 1977’de Maçka Sanat Galerisi’nde sergi açtı. Bundan sonraki süreçte ise natürmort türünde eserler vererek elma, limon, karpuz ve patlıcan gibi nesnelerin resimlerini çizdi. 1980 sonrasında daha renkli eserler vermeye başladı. 1980-1990 yılları arasında hem peyzaj hem de portre türünde önemli eserler verdi. Bazı temaları defalarca ele alması onun tekrara düştüğü şeklinde yorumlansa da bunun aksini düşünen kişiler de oldu.
